Your Honor: Bryan cranston’u izledikçe bana breaking bad’i anımsatan dizi. Ağır temposu ile sizi içerisine çeken, her şeyin sarpa sarması ile merak uyandıran, stres dolu diyalog sahneleri ile gerildiğiniz lezzetli HBO yapımı.
THE BOYS: Süper kahramanların marketing ve medya ile poh pohlandığı, alt metni ve oyunculuk performansı tüm Marvel ve DC yapımlarına göre çok daha güçlü, 2019 yılında izlediğin en kaliteli, sarkastik ve sürükleyici yapım.
We Are the Champions:
Tiger King Murder Mayhem and Madness
Queen’s Gambit
The Mandalorian
Sex Education
RUSSIAN DOLL
LOVE, DEATH & ROBOTS
Last Dance
KINGDOM
JEFFREY EPSTEIN FILTHY RICH
I AM NOT OKAY WITH THIS
HIGH SCORE
Good Omens
FLEABAG
FEAR CITY
DARK TOURIST
Cobra Kai
CHALLENGER THE FINAL FLIGHT
BODYGUARD:
Blood of Zeus:
Chernobyl: 1986 Yılında gerçekleşen Çernobil felaketini tüm çarpıcı yönleri ile ele alan, 5 bölümlük mini HBO serisi. Çernobil yapımcılarının her bölümle ilgili 1 saatlik Podcast’leri bölüm öncesinde youtube‘da yayınlanıyor. Dünyanın sonunun bu kadar yaklaştığını görmek akla durgunluk verici. 10/10
The End of the Fucking World: Kendisini psikopat sanan (fakat olmayan) James ile, bencil bir kız olduğunu düşünen (fakat başkasına ihtiyaç duyan) Alyssa’nın ilginç hikayesini ele alan, sert ve depresif atmosferi yanı sıra güzel soundtrack’lere sahip Netflix’in son harika dizisi. 9/10
Love Death and Robots: David Fincher’ın yapımcılığını üstlendiği her bölüm ve sezonu farklı hikayelerden oluşan antoloji dizisi. Black Mirror tadında, Netflix’in yeni animasyon serisi. 9/10
Ted Bundy Tapes: Son dönemde suç dizileri ve belgeselleri ile Amerika’nın karanlık yüzüne ışık tutan Netflix’in bu seferki tercihi eğitimli, zeki ve acımasız seri katil Ted Bundy.70’lerde Amerika’ya korku salan, 30’dan fazla kadına tecavüz eden ve öldüren Ted Bundy’nin hikayesini 4 bölümlük bu belgeselde kendi ağzından dinliyoruz. 9/10
Castle Rock: Stephen King’in romanlarında geçen kurgusal kasabası Castle Rock, geçtiğimiz yıl Hulu ekranlarında kendine yer buldu. Dizinin yapımcılığını ise yakından tanıdığımız J.J Abrams üstleniyor. Başrolde ise IT filminden tanıdığımız Bill Skarsgard var. 10 bölüm olarak yayınlanan diziyi izleyecekleri baştan uyarayım, dizi biraz sabır gerektiriyor. Oldukça karanlık ve karmaşık bir hikayenin içinde kendinizi kaybetmiş hissedebilirsiniz ama emin izlediğinize değecek. Ben şahsen 2019’da yayınlanacak ikinci sezonunu heyecanla bekliyorum. 8/10
Castlevania: Warren Ellis, sayısız çizgi romana ve film senaryosuna imza atmış usta bir isim. Castlevania’nın da onun elinden çıktığı duyar duymaz diziyi bir solukta izledim. Dracula’nın aşkı uğruna tüm insanlığa savaş açması, insan-vampir savaşını oldukça etkili bir şekilde anlatması ve karakterlerin derinine inmesi… Dizi, her şeyiyle mükemmel. Anime sevin ya da sevmeyin, Castlevania’yı seveceğiniz kesin. 9/10
Titans: Netflix’in son zamanlarda yayınladığı süper kahraman dizilerini pek sevdiğimi söyleyemeyeceğim. Titans’a da aynı ön yargı ile başladım ama dizi beni oldukça şaşırttı. Titans, DC evrenin en başarılı örneklerinden biri. Robin’in ve diğer karakterlerin karanlık dünyası, bir o kadar bu karanlık yüzlerine karşı verdikleri iç savaşları oldukça iyi işlenmiş. Dizinin en güzel yanlarından biri ise Gotham ve Batman’e dair bir şeyler görebiliyor olmamız. 7/10
The Haunting of Hill House: Konu bütünlüğünü hiç bozmadan, diyalektik kurgu ve geçişleri ile beklentileri fazlasıyla karşılayan başarılı bir Netflix yapımı. American Horror Story’nin (Özellikle ilk sezonu Asylum) bir tık üzerine geçerek, izleyicisini farklı bir boyuta sürükleyen gerilim – dram serisi. 9/10
Dark: Sanırım Almanların en iyi dizi yapımı bu olmalı. Beyin yakan bir zaman yolculuğu, paradokslarla dolu bir hikaye. Bilim kurgu, gerilim türündeki bu netflix dizisi 9/10 puanı kesinlikle hak ediyor.
Black Mirror: Ütopya ve distopya’nın birbirine girdiği, her bölümünde farklı konuların işlendiği sarsıcı bir yapım. 9/10
Bojack Horseman: Tam anlamıyla yetişkinlere yönelik bir Netflix animasyon serisi. Şöhretini gün geçtikçe yitireni eski bir Hollywood yıldızının günümüz dünyasında yaşadıklarını konu alan dark humor’ın (kara mizah’ın) en iyi örneklerinden. 8/10
Maniac: Psikolojik sorunları nedeniyle hayatından memnun olmayan iki karakterin, ilaç tedavisi içerikli bir denek programına katılmasıyla başlayan senaryo, ilacın yan etkisi ile karakterlerin farklı hikayelerde kesişen hayatlarını konu alıyor. Biraz ütopya biraz bilim kurgu ile masalsı kıvamda izlemesi keyif veren bir netflix yapımı. 7/10
Westworld: HBO, JJ Abrahams ve Anthony Hopkins’in bir araya geldiği son yılların en iyi bilim kurgu serisi. Yapay zeka ile kurgulanan, zengin kişilerin katıldığı ve oyunla dolu bir eğlence pakında geçen karanlık bir hikaye. 9/10
Preacher: Çizgi romandan uyarlama bu tv serisinde, tanrı kadar güçlü bir vaizin başından geçen ilginç hikayeler konu alınıyor. Nedendir bilmem ama benim en favori dizilerim arasında. Jesse karakterine pek ısınamasam da Tulip ve Cassidy için oyum 8/10 he birde Hilter’i unutmamak gerek 🙂
11.22.63: Tesadüfen bir zaman tüneli keşfeden karakterimiz, zamanda yolculuğu yaparak Kennedy suikastinin yaşandığı döneme gider. Suikasti önlemeye çalışırken olayların sarpa sarması ve hayatının aşkı ile tanışması ile olaylar gelişir. Kısa soluklu güzel bir dizi izlemek istiyorsanız tam size göre. 8/10
Aynı isimli kitaptan uyarlama dizi (Neil Gaiman – American Gods), tanrılara dair fanstastik bir hikayeyi konu alıyor. Hatta bu tanrılar günümüz dünyasında aramızda yaşamakta. Kurgu ve görsellik açısından bekletiyi fazlasıyla karşılayan dizi, özellikle mitolojiye fantastik hikayeler ilgi duyanlar için
Sense 8: Farklı ülkelerde yaşayan birbirinden farklı sekiz karakterin ortak duygular hissetmesiyle gelişen fantastik bir bilim kurgu. Konunun yavaş işlenmesi sebebiyle çok fazla ısınamasam da ilk sezon için 6/10
13 Reasons Why: İtiraf etmeliyim ki başlayıp, merak ederek “ya bitireyim bari” düşüncesiyle izlediğim bir dizi oldu benim için. Hannah adında bir karakterin hayayına son vermesinin 13 nedenini konu alan bir dram hikayesi. 5/10
Alf: 90’lı yıllarda çocuk olup izlemeyenin çok az olduğu sabah dizisi. Uzaydan gelen ve kedi yiyen sevimli bir yaratığın aile içerisindeki komik yaşamı. 7/10
Evil Genius: Netflix’de izlediğim en çarpıcı suç odaklı belgesel. 50 yaşındaki pizza dağıtısıcının, boynuna tasma halinde takılan bomba ile banka soygunu yapmasının ardından gelişen olayların anlatıldığı bir belgesel. 8/10
Mindhunter: Seri katil konulu, polisiye, suç ve psikoloji içerikli muazzam dizi. Çoğu bölüm sadece dialogdan oluşmasına rağmen heyecan verici ve gizemli senaryosu ile sizi ekrana bağlamayı başarıyor. 8/10
Altered Carbon: Game of Thrones kadar yüksek bütçeye sahip, cyber-punk bir dünyada geçen, insanların hafızalarını farklı bedenlere aktararak uzun süre yaşadıkları, zorlu bir cinayetin çözümünü arayan Takeshi Kovacs’ın yaşadıklarını konu alan bilim kurgu serisi. 7/10
Rick and Morty: Paralel evrenler, birbirinden ilginç gezegenler ve kara mizah ile bilim kurgunun dibine vurduğunuz, güldürürken düşündüren espirilerle donatılmış fanstastik bir cizgi dizi. 9/10
Penny Dreadful: Korku ve dramı birlikte işleyen, Dracula, Frankenstein gibi dönem karakterlerinin de bir arada bulunduğu, fantastik showtime yapımı 8/10
Better Call Saul: Breaking Bad’in yerini doldurması mümkün olmasa da, Saul’un, Walter White’dan önceki ve sonraki hayatını konu alan sürükleyici hikayesi. 7/10
Desu noto: Namı-ı diğer Death Note. Zekice kurgusu ile ne zaman ne olacağını kestiremediğiniz bir Anime klasiği. 8/10
Cosmos: A Spacetime Odyssey: Güneş sisteminden, gözlemlenebilir evrene, Isaac Newton’dan, ışık hızına, bir çok konunun ele alındığı ve anlatımını Neil deGrasse Tyson’ın üstlendiği olağanüstü bir belgesel serisi. 9/10
Fargo: Filmini sevdiyseniz dizisinin de ondan pek aşağı kalmayacağını söyleyebilirim. Coen kardeşler tarafından yönetilen kar, kış, soğuk temalı, her sezon senaryosu ve oyuncu kadrosunun değiştiği kara mizah ve suç temalı Netflix serisi. 6/10
Gotham: Eğer Batman seviyorum ama çokta bir beklentim yok diyorsanız keyifle izleyebileceğiniz bir seri. Bruce Wayne’in çocukluktan başlayarak hayatını konu alan, her sezon yeni karakterlerin eklenmesiyle tansiyonu biraz daha yükselen, ortalamanın biraz üzerinde keyifli bir dizi. 6/10
One Punch Man: Belli bir konusu ya da hikayesi olmayan, Saitama adlı karakterin birbirinden eğlenceli hikayelerini konu alan, keyifle izleyeceğiniz 12 bölümlük anime serisi. 7/10
Game of Thrones: Dünya fani ölüm ani diyoruz. 9/10
The Last Man On Earth: Herkesin yok olduğu dünyada tek başına kalan Phill’in komik hikayesi. Tam da kahvaltıda izlemelik güzel dizi 7/10
Shameless: Dram ve komedi bir arada bu kadar iyi işlenemez dediğim, varoş bir ailenin trajikomik hikayesini konu alan popüler bir yapım 8/10
Breaking Bad: i am not in danger i am the danger -W.W 9/10
Heroes: Her karakterin farklı bir gücünün olduğu, gizemli havası ve kendine has konsepti ile X-Men tadında keyifli dizi. 6/10
Narcos: İlk sezonunu beğendiğim, Pablo Escobar’ın hayatına sempati duyacağınız şekilde konu alan sürükleyici Netflix dizisi. 7/10
Flashforward: Sadece 1 sezon süren ve bitişiyle izleyici kitlesini üzen, kaos, gizem ve bilim kurgu temalı dizi. Birilenin ilerde yeniden çekeceğini ümit ediyorum. 7/10
Masters of Horror: Korku romanı yazarlarının kısa öykülerinden esinlenerek çekilen, her biri 1 saatlik bölümlerden oluşan, her bölümü birbirinden farklı olan korku filmi serisi. Tamamını beğenmesem de aralarında Cigarette Burns ve Incident on and Off a Mountain Road gibi bölümler gerçekten başarılı. 7/10
True Detective: Ağır işlenen senaryosu ile sizi içine çeken, Matthew McConaughey’in oyunculuğu ile büyüleyen, ilk sezonu için konuşmam gerekirse, izlediğim en iyi 3 diziden biri. 9.5/10